29 Nis 2010

VINTAGE RÜZGARI

Daha önce bu yazımda bahsettiğim deli,garip,tuhaf ama bir o kadar da komik ve tam bir detoks kaynağı arkadaşım Duygu'nun bize ev hedaayesi olan saattir işte bu.

Salonumuza uyar mı uymaz mı çok düşünmüş alırken deli!
Uymasa da uydururduk yafrum,no problemo!



O değil de bu ay onlar da yeni eve taşınacaklar.Amanın elim boş gidemem.İşin yoksa hediye beğen, al...

Şaka yav şaka,bayılırım ben hediye almaya.İki yönlü olarak: hem başkasına almaya,hem başkasından almaya.mihih,evet :)

27 Nis 2010

26 NİSAN


Sizin de hayatınızda var mıdır bilmem,"her şeyim" dediğiniz bir insan...Yani hem anneniz,hem babanız,hem ablanız,hem abiniz,hem küçük kardeşiniz,hem en yakın arkadaşınız,hem ne bileyim işte iyi olan her şeyiniz...
Benim var.Kendisi benden 4 yıl önce dünyaya gelmiş ve bugün de onun dünyaya gelişini kutlamışız 28.kez...
Düşsem de kalksam da, saçmalasam da,abartsam da,cozutsam da yanımda olandır o,koşulsuz şartsız!

Doğru kararlar verdiğimizde,bir şeyleri layıkıyla başardığımızda,yani iyi çocuk olduğumuzda destek olmak,yanyana durmak ne kolay değil mi...Ama o benim hayatımın iyi kötü her kararında ve her anında yanımdaydı,elimi tutmayı hiç bırakmadı.Kızsa da,köpürse de,hiçbir gece bana küs uyumadı.Kimin haklı kimin haksız olduğunun daha ötesine yani düşüncenin üstüne geçip hep kalbiyle yer açtı bana hayatında.
Hatta aldığım karar oldu o bazen.Yani içinden çıkamadığım,kararsızlıklarla boğuştuğum anların beyni oldu.Bocaladığımda,belirsizliklerimde hep nasıl umut dolu olunacağını o öğretti bana.Bazen kendisi yapmayı unutsa da bana hep gösterdi.Hiç yorulmadan gösterdi ve öğretti her şeyi.Bazen defalarca olsa bile...

Düne baktığımda (ki çok bakarım) hatırladığım tüm çocukluk anılarımsın sen.Hepsindesin.Çocukluğumuzun o süper kahramanları,sen ve ben! Bunlar bizim hayatımız,yaşanmışlıklarımız.
Bugüne baktığımda ne olursa olsun elimi hep tutansın.
Dolayısıyla biliyorum yarın,bunlardan da güzel olacak.
Ben hep burda olacağım.
Seni ve senin olan her şeyi her gün seveceğim.

Çok mutlu,umut dolu,sağlıklı ve huzurlu çook uzun yıllara Ablacığım,Her Şeyim!

21 Nis 2010

OLEY OLEY...HEDİYE!

Pasaklı Kraliçe'nin geçenlerde hediye ettiği bu renkli kağıt top aydınlatmayı (ay,ne uzun ismi varmış ya,ilginç) geçen akşam kutusundan çıkardım, tamamını taktım ve odamda onun için ayrılmış yere astım!


Lambaların beşi takılı olarak geliyor,diğer beşini sizin takmanız gerekiyor.Biraz uğraştırıcı,çünkü toplar küçük ve yırtılmasını önlemek biraz kasıyor.

Ama bitirip de fişe takınca mükemmel duruyor.Oy oy ben bununla kendi kendime hem romantizm yaparım, hem melankolizm,hemi de eğlenceli bişi bişiler...Daha neler neler yaparım.Koynuma alıp yatarım mesela...Yok la yok,tehlikeli o,cık!

NOT: Pasaklı Kraliçe bunu gittigidiyor 'dan aldı ve alışveriş yaptığı satıcı,daha önce de ürünlerini aldığımız biri. Biz çok memnunuz kendisinden ; Ikea, Koçtaş gibi mağazaların ürünlerini almak isteyen olursa satıcının ismini söyleyip yardımcı olabilirim.Evet,yapabilirim bunu :)

19 Nis 2010

SOUL KITCHEN

İzlenesi,eğlenilesi,gülünesi hoş bir Fatih Akın filmi.

16 Nis 2010

DAY OF FLOWER




Bahara merhaba diyen bir güne oldukça uygun bir şekilde çiçeklerimizi kaptık ve bu sefer Hatice Ablaların evine yol aldık.

Kapıda bizi karşılayan Ege'yi öptük,yumurduk,bütün gün Musti ile ikisinin kavgalarında oyuncakları adilce kullanmalarını sağladık:) Biri ısırdı,biri vurdu,kıyamet bundan koptu.

Ve tüm bunları yaparken yedik durduk,kişi başı üç kilo alarak eve döndük,çok ihtiyaç varmış gibi!

15 Nis 2010

TEQUILA BOOM BOOM

Dün gece bütün gardımı alıp "Öğretim Yöntem ve Teknikleri" çalışmaya oturmuştum ki,uzun zamandır karşılaşmadığım acaip,bir o kadar da harika bir sürprizle karşılaştım.
Tekila resmen kapımı çaldı!
Pasaklı Kraliçe ve süpersonik kocası Ronin
(enişte diye buna derim beah!) Olmeca'yı kaptıkları gibi beni çağırdılar,yumuşak karnıma enfes bir dokunuş yaptılar.Sırıtma,şımarık edalar,şaşkınlık ile dersi mersi bırakıp koşa koşa gittim tabi.

Ne diyebilirim ki...Biliyordum yukardakinin yakında beni göreceğini.
Parmaklarıma öpücük kondurup,elimi havaya kaldırıp yukarı bakıp selam çakasım var.
Neyse,hadi başlasın parti!
Bam bam zamanı!


Ohh my god! Nasılsın eski dostum?

Bu çocuk iyi içici olacak ben diyeyim,hiç olmazsa iyi dert dinleyici,içki masası dostu olacak,biliyorum.

Pür neşe!

I love Mexicoooo! Adamların bir bildiği var.

Dolsun bardaklar!

Bu muhteşemliği hazırlayan,sunan evsahiplerine tekrar teşekkürler.
Seninle en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere tequila!

13 Nis 2010

GÜNDEN DÜŞENLER-4

* Uzun zamandır bu başlıklı yazı yazmadığımı fark ettim,sebep-i ziyaretim budur.
* Blogumdan "serzenişler" etiketini kaldırdım,bundan sonra daha az sitem,mutluluk için daha çok bahane.
* KPSS için "Ölçme ve Değerlendirme" çalışmaya karar verdim.Sadece karar verdim,ne zaman başlarım bilmiyorum.
* Heaven is a Place on Earth...Bu şarkıyı bugün 5 kez dinledim,yine de dinlerdim ama evden çıkmam gerekti.
* Bugün doğduğu günden beri,yani iki yıldır, Pırtlanguç'a(bu arada blogu güncellendi,ismine tık) en çok üzüldüğüm anı yaşadım.İçim parçalandı derler ya aynen öyle oldu.Kendisi kaç kez düştü,kalktı,hasta oldu,merdivenlerden bile yuvarlandı daha bebekken ama ben ona en çok bugün üzüldüm.Çok etkili bir biçimde bir kez daha anladım ki onun üzülmesi demek,küçük dünyalarımızda bize neşe ve enerji veren her şeyin bir anda yok olması demek.
* Sabahtan beri yağmur yağıyor ve ben kendimi daha iyi hissediyorum,onu dinledikçe.

12 Nis 2010

ALES KAYDI


Okulu bitiren ve çalışmayan pek çok insanın yaşadığı bir sendrom vardır: BULHERSINAT.
Evet,yanlış duymadınız,Bulhersınat.Yani "Bulduğu Her Sınava Atlama" Sendromu.
Şu şekilde tezahür ediyor;mezun oluyorsunuz,iş bulamıyorsunuz ya da atanamıyorsunuz bla bla ve önünüze çıkan her sınavın bir işe yarayacağını düşünerek, o da olsun,dosyamda bu da bulunsun diyerek sanki bu yaşınıza dek bunlara doymamışsınız gibi inanılmaz bir açlık yaşıyorsunuz sınavlara karşı.
Bu sendromdan dolayı geçen hafta ben de ALES'e başvuru yaptım(Yukarıda görüldüğü gibi uykusuz gözler ve gereksiz bir mutluluk ile).
Ne dersiniz Giresun Üniversitesi uğurlu gelir mi acaba...

9 Nis 2010

PASAKLI KRALİÇE'NİN MUHTEŞEM MASASI

Biraz gecikmeli de olsa bu postu yayınlamak istiyorum.
Değilse, bugüne kadar oturduğum en lezzetli sofralardan birine haksızlık yapmış olurum.
Ev sahibi Pasaklı Kraliçe'nin yazısı da burda.
Her şey çok güzeldi ama ben favorim olan ikisini özellikle paylaşmak istedim.
Bu tarçınlı fındıklı kurabiyeler gerçekten enfes,sıfır şekerli ve yedikçe yedirten,delirten türden.
Bu da yeni gözdem balkabaklı toplar.
Balkabağını zaten çok severim ama bu da onun ete kemiğe bürünmüş süpper bir versiyonu artık benim için.

7 Nis 2010

İŞTE BEN BÖYLE

...parklarda,bahçelerde KPSS çalışıyorum KPSS Koçum Duygu ile. (Selam ederim) :)

Ara sıra da laklak yapıyorum aramızda kalsın...mihih,evet.



4 Nis 2010

HOW I MET YOUR MOTHER


...izliyorum bugünlerde, bilmem kaçıncı kez.
KPSS
'nin ağır darbeler indirdiği beynime iyi geliyor çünkü.
Seviyorum uleyn,yayınlanmış tüm bölümlerini en az iki kez izlemiş olsam da seviyorum hala.
Ha
Ted'in kiminle evleneceği çok da umrumda değil tabi. Ama benim teorim şu ki,konuyu o kadar uzun uzun,hatunu o kadar öve öve anlattılar ki şimdi o kadını oynayacak bir oyuncu arıyorlar.Ki biz bu kadın için "Hah,tamamdır" diyelim.
Amaan çok da tın!
Bulmasınlar,devam etsinler bana uyar.
Her ne kadar ilk 2 sezondaki tadı yakalayamasalar da...

Tabi ki
S5&E12 (girls vs. suit) hariç.İşte o bölüm gerçekten "awesome"!

3 Nis 2010

www.15dakika.com


Bu akşam 00.15 - 00.30 saatleri arasında artık ben de şöhretim...
Peki nerede veya nasıl mı,


Beni bekleyin anacım,baayyyy....