27 Ara 2011

ne yapmalı...

Geçen sene, yani 2011'e girmemize az zaman kala, "bu sene bir değişiklik yapayım ve 2011 için hedef listesi oluşturayım kendime" demiştim -ne saçma-. Neyse, dedim ki bir de, hedefler abartısız, basit şeyler olsun ki, gerçekleştirebileyim ve kendime güvenim pekişsin falan -fasa fiso işler işte-.
Sonuç tabi ki hepimizin tahmin edeceği gibi oldu, o hedeflerin hiçbiri tutturulamadı, planların hiçbiri hayata geçmedi. Ama neyse ki, kafamda olmayan iki yeni şey girdi hayatıma 2011'de. Ne olduğu bana kalsın. Hiç aklımda yokken ve ben sürekli ertelerken onları, oluverdiler işte. Ve ikisi de birden karar vermemle gerçekleştiler. Burada ismail türüt'ten gelsin, plan yapmayın plan :)) Her şey kendi istediği gibi akıp gidiyor ne de olsa hayatta.

Dolayısıyla 2012 için hiçbir plan, hedef, istek vs. hiçbir şeyim yok. Ama beklentim var tabi azdan çoktan. Pek büyütmemek gerek yine de, elimizde patlamaması açısından.
Zaten kafam o kadar o kadar o kadar karşık ki...İstesem de plan yapamıyorum. Resmen biri hayatı dursun büyüsü yapmış gibi. Büyü ise eğer, çok etkiliymiş, üç sene oldu etkileri hiç geçmedi. Şimdi bir yerden el atmalı, toparlamalı ama nasıl...?

Bazen diyorum ki;
Her ihtimali, denemeye çalıştığın her kapıyı boşver, 6 ay kastır ve kpss için bir şans daha ver kendine.

Sonra bazen diyorum ki;
Ne kpss'si, bu ülkede bundan daha büyük bir kandırmaca var mı, boşver sen onu. Otur ingilizce çalış, üds'ye gir ve yüksek lisans yap, kendini yeniden ait hissedebileceğin bir yere koy, bunu yapabileceğini biliyorsun.

Bazen;
Bankalar...Evet onlara inan, seni onlar paklar. Ne alaka deme, otur çalış, takip et, gir ve kazan. Az kazanırsın ama bir adın olur artık diyorum.

Sonra bazen de;
Otur ales çalış, bugüne kadar aldığın puandan daha da iyisini al. Hem banka sınavlarında işine yarar çalışmış olmak, hem de ne bileyim olur ya, belki bir okulda okutmanlık falan çıkar karşına, başvurursun işte...diyorum.

Aslında hiçbiri nokta atışı fikirler değil, ha çok zor da değil....Evde boş boş oturmaktansa birine olsun yoğunlaşıp yapılabilir ama neden bilmiyorum bende en ufak, en basit bir işi yapmak için bile hal mecal yok. Gerçekten bilmiyorum neden...Bu isteksizlik, daha da miskinlik halini mi doğuruyor, yoksa ortada fiziki bir sorun mu var, çünkü bazen gerçekten üstümü değiştirmeye, ne bileyim duş almaya bile aşırı üşeniyorum. Çok istiyorum bu halin üstümden gitmesini ama yapamıyorum bir türlü. Kitaplarım, filmlerim, şarkılarım, bir de yeğenim...Başka da mutlu eden bir şey yok beni sanırım. Eski beni çok özlüyorum ama onun geri gelmeye hiç niyeti yok gibi.

3 yorum:

  1. Sanırım hepimiz depresyondayız!

    İçimizden birçok şeyin geçmesini ama mecalimizin olmamasını buna bağlıyorum ben.

    2012'imiz güzel geçsin! :*

    YanıtlaSil
  2. Bence insan birsey yapmam haline fena halde alışıyor :( Kendimden biliyorum. Bu miskinliği atmak lazım, ben o çalıştığım salak işi bile özledim ayrılınca:( Şarkıda da dendiği gibi: bişey yapmalı...

    YanıtlaSil
  3. @depresyon ne kötü bir ruli leah...uyku ile uyanıklık arasında yaşamak gibi sürekli. bitsin o zaman artık bir an önce, hepimiz için :/

    @neslihan: miskinlik, daha fazla miskinliği doğuruyor, o miskinlik kocaman oluyor, hiç bitmiyor, berbat bir kısır döngü. bir hareket, bir amaç lazım hepimize. neyse ki, seninki yolda :))

    YanıtlaSil

ne yazarsan yaz,
ama "adsız" olma.
google hesabın yoksa da,
sonuna ismini cismini yazamayacak kadar ezik davranma,
kaçak oynama.