12 Ara 2009

Yeşil Büyü: ABSINTHE




19.yüzyıl Avrupası'nda, özellikle de Fransa'da hayat bulan, bilhassa edebiyat ve resim tarihinin ölümsüz eserlerine can veren efsane...Absinthe.
Kendisi hakkında çok konuşulur,mitleştirilir nerdeyse bu içki. Misal en bilineni Van Gohg'un bu yeşil büyüyü içtikten sonra kulağını kestiğidir. Picasso,Baudelaire ve pek çok Avrupa sanatçısı ile ilgili anlatılan hikayeler de mevcuttur. Döneminin sosyal yapısını alt üst eden, toplumu ikiye ayıran, bir kısmı protestolar yapmak zorunda bırakan bu içkiye bugün nasıl kızabilirim ki...Bu içki sayesinde ise eğer bugün okuduğumuz Rimbaud, yeşil hayaletlerin en güzeli onlara görünsün,helal olsun demek elzemdir.
Bendeniz Sophie'niz de durur mu...Elbet vücudunu bu zehre gark etmeliydi, yoksa gözü açık gider idi. Gerçi, yasaklandıktan yıllar sonra satışı tekrar legalleşen bu içkinin bugünkü halinin,orijinalinin özündeki otunun aromasının bilmem nesi olduğu söylenir,yani suyunun suyunun suyu.Ülkemize giriş izni olanlarında da durum böyle. Ama olsun bana ne içtim mi, içtim.Kader, bu şanslı kuluna bir gece bir arkadaşın evine git dedi ,orada cennetin kapısına selam edip geleceksin dedi...Şaka lan şaka...Benim içtiğim, o suyunun suyunun birkaç yudumuydu sadece:( Bana o kalmış ne yapalım...Raconuna bile uyduramadık zaten işi. Yok süzgeç şeklindeki bir kaşıktan şeker damıtılacak, eriyen şeker bardağa akacak,apsintin rengi değişecek,böyle içilecek falan.Ulan öğrenci evindeki şeker erimiyor bile,o derece sefillik.Ama alkolden ödün veren yok maşallah...Ah gençlik ah...
Neyse, benim için amaç zaten nefsimi köreltmekti.Bakayım,körelmiş.Ama yine olsa içer miyim? Hey yavrum hey,içmez miyim...
Darısı benim gibi tüm meraklılarının başına...Ha bu arada yolu Prag'a düşen falan olursa bir selam etsin,parası neyse veririz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ne yazarsan yaz,
ama "adsız" olma.
google hesabın yoksa da,
sonuna ismini cismini yazamayacak kadar ezik davranma,
kaçak oynama.